RÖPORTÖR: Öncelikle teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
KİŞİ: Rica ederim.
RÖPORTÖR: O halde başlayalım. Öncelikle Erkan Saka kimdir?
KİŞİ: İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi. 15 yılı aşkındır blogger’lık yapıyor. Sosyalkafa diye bir programın koordinasyonunu da yürütüyor. Bir ara taraftarlık kısmını abartmıştı ama o kısımda geri çekidi son yıllarda.
RÖPORTÖR: Üniversite hayatınızdan bahseder misiniz?
KİŞİ: Üniversite hayatım fena geçmedi sanırım. Bazı dünyevi eğlencelerden mahrum kaldım yaptığım işlerden dolayı. Görece “inek” bir öğrenciydim. Sosyolojiyi bir arzuyla seçmiştim. Dersleri fazlasıyla takip ettim, bol bol da okudum. Ama arada siyasi aktivitelerim de oldu. Bu yüzden pek de eğlenceli bir dönem geçirmedim.
RÖPORTÖR: Sosyoloji bölümünde akademik kariyerden bahseder misiniz? Akademik hayat isteyen bir öğrenciye neleri tavsiye ederdiniz?
KİŞİ: Akademik çalışma düşünen arkadaşlar için Sosyoloji en iyi devam yollarından biri olabilir. Lisans döneminde çok güçlü bir akademik formasyon alınmış oluyor. Tabi ki bölümden bölüme değişebilir bu durum. Boğaziçi Sosyoloji’de okumuş olmaktan hiç pişman olmadım. Akademik kariyer dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Lisans yıllarının ortasından itibaren buna gönül vermiş olmak lazım. Dr. öğretim üyesi olana kadar maddi olarak da pek rahat yüzü görülmüyor. Kişinin akademik çalışma için gerçekten güçlü bir motivasyonu olması gerekiyor. Genel olarak toplumdan da pek destek gelmeyecek. Kişininin kendi kendini yetiştirmesi çok önemli.
RÖPORTÖR: Yurt dışı deneyimlerinizden bahseder misiniz? Yurtdışında yaşamanın zorluklarından ve faydalarından bahseder misiniz? Yurtdışında eğitim almaktan bahseder misiniz?
KİŞİ: Doktoramı yurtdışında yaptım. 2001-2004 arasında Houston (ABD)’da idim. Geçen yıl da bir yıllığına UC Irvine ve MIT’de bulundum. Yurtdışının neresi olacağına göre yaşam koşulları da değişiyor tabi. Ailenizin maddi durumu da başka bir etken. Genellikle Amerikan üniversiteleri doktoraya kabul ettiği öğrenciye maddi yardım da yapıyor. Bu sayede orada yaşamak mümkün. Ancak verilen para genellikle asgari ücret düzeyinde. Yaşam giderlerinizi ancak karşılıyor. Son yıllarda Avrupa üniversiteleri de maddi fırsatlar sunmaya başladı. Genelde doktora düzeyinde burs bulmak daha kolay ama yüksek lisans düzeyinde de burslar bulan arkadaşlar oldu. Ben Rice University’den burs almıştım. Kamu kuruluşlarını da imkanları var, onlara da bakmak lazım.
RÖPORTÖR: Sosyal Kafa’yı anlatır mısınız? Bunun fikir aşamasından uygulama kısmına geçen sürecini anlatır mısınız? Yaşadığınız zorluklardan bahseder misiniz?
KİŞİ: SosyalKafa tamamen gönüllü olarak üretilen çok platformlu bir program. Bir sezonu dışında hiçbir geliri olmadı. bunun iyi tarafı epeyce bağımsız bir şekilde hareket edebiliyor olmamız. kimi istersek, ne konu istersek işleyebiliyoruz. Olumsuz tarafı ise tamamen gönüllülük üzerine olduğu için her zaman sistematik bir şekilde ilerleyemiyoruz. Hayat meşgaleleri yüzünden ayrılmak zorunda olan çok arkadaşımız oluyor.
RÖPORTÖR: Sosyal medyayla ilgili bizlere önemli olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
KİŞİ: Valla o kadar şey söylenebilir ki. Yalnızca şunu vurgulamak istiyorum. İlk zamanlarım ümitvar tonu geride kaldı. Olumsuz yönler gündelik hayatımıza daha çok girer oldu. Yine de sosyal medyanın işimize yarayacak yönleri var. Olumsuz tarafları gözardı etmeden nasıl daha verimli olarak kullanabiliriz, o arayışı sürdürmek gerek.
RÖPORTÖR: Sizce günümüzde bir üniversite öğrencisi nasıl olmalıdır? Üniversite hayatında kendini geliştirmek adına neler yapmalıdır? Nitelikli mezun size göre nasıl olur?
KİŞİ: Üniversite dönemi güzel bir dönem. Çok şey için zaman var. Doğrudan çalışmak yerine insanın kendini donatması gereken bir dönem. Severek yaptığıniz bir sürü iş daha sonra sizin için bir zenginlik kaynağı olacak. En azından bir yabancı dili bu dönemde öğrenmek gerek. Ayrıca bazı dijital yeteneklerle kendinizi geliştirmeniz lazım. Staj zorunlu olmasa bile arada bir sektörün içine girmek de iyi olur. Üniversite yıllarımda part time çalışmak zorundaydım. Bizzat çalışmak zorunda olmasanız bile sektörel ortamları bilmek iyi oluyor. Bana da faydası oldu.
RÖPORTÖR: Şu an çalıştığınız kurumdan ve sektörden bahseder misiniz?
KİŞİ: İstanbul Bilgi Üniversitesinde öğretim üyesiyim. Türkiye’de en çok çalışmak isteyeceğim üniversitede çalışıyorum. O bakımdan epeyce şanslı bir insan olduğumu düşünüyorum. Buraya gelene kadar sıkıntılar oldu, çok yoruldum ama artık idealime kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum.
RÖPORTÖR: Her şey için teşekkür ederim. Çok keyifli ve verimliydi.İyi günler dilerim.
KİŞİ: Ben teşekkür ederim. İyi günler:)
HURİYE BÜŞRA ÖZTÜRK
MAVİ DÜNYA'M 